Su 

Su; yaşamın temel ögesi olarak sağlığın devamı ve korunmasında da rol oynar.
Su, vücutta birçok sistemin sağlıklı işleyişi için çok önemlidir. Bu nedenle yeterli sıvı alımı hayati önem taşır. Gün boyunca vücudumuzda, dengesiz beslenme, işlenmiş gıdalar, hava kirliliği, stres gibi etkenlerden dolayı birçok toksin birikir. Su, vücudumuzda hücreler arasında sürekli dolaşarak bu tür zararlı atıkların vücuttan atılmasına yardımcı olur. Bunun yanı sıra boşaltım sistemi, sindirim sistemi, kalp ve beyin fonksiyonlarımız için de gereklidir. Su, ayrıca aşağıdaki işlevleri ile de bize yardımcı olur:
 
  • Vücudun doğru ısıda tutulmasına destek olur.
  • Vücuttan atık maddelerin atılması için taşıyıcı olarak görev alır.
  • Minerallerin ve vitaminlerin vücutta çözünmesini ve iletilmesini sağlar.
  • Konsantrasyon kaybını önler.
  • İştahı bastırır ve kalori yakımını hızlandırır.
  • Aldığımız gıdaların enerjiye çevrilmesine katkıda bulunur.
  • Cilde ihtiyacı olan nemi kazandırarak cildi güzelleştirir.
  • Kalbi korur.
  • Organlarımızın özellikle de böbreklerin düzenli çalışmasına katkıda bulunur.
  • Nefes almada oksijeni nemlendirir ve kolay nefes almamıza yardımcı olur.
  • Eklemlerde yastık görevini yerine getirerek eklemlerin hareketlerini düzenler. 
Susuzluğunuzu gidermenin en sağlıklı yolu ve en önemli kaynağı suyun kendisidir. Birçok sıvı ile vücut ihtiyacı karşılansa da suyun kendisi susuzluğun giderilmesi ve vücut fonksiyonlarının düzenlenmesi bakımından en sağlıklı yoldur.
 
Metabolizmamız suyu depolayamadığı için kaybolan su miktarını sürekli olarak yenilememiz gerekir. Günlük tüketilmesi gereken su miktarı yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite düzeyi ve yaşanılan iklim gibi birçok faktöre bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA)’nın Mart 2010 tarihli Su için Beslenme Referans Değerleri ile ilgili bilimsel görüşünde; normal aktivite ve sıcaklık koşullarında yetişkin bir kadın için günde 2 litre, yetişkin bir erkek için ise günde 2,5 litre su tüketimini önermektedir. EFSA, katı yiyecekler ile bu ihtiyacın sadece %20 sinin karşılanabileceğini söylemektedir.
 
Vücudumuzda %2’lik bir su kaybı vücut ısısının yükselmesine; %7’lik bir kayıp halüsinasyona, %10’luk bir kayıp ise ölüme neden olabilir. Yeteri kadar su içmek zihinsel ve fiziksel performansımızın sürekliliğine ve normal vücut fonksiyonlarımızın devam etmesine yardımcı olur.